Küresel Tedarik Zinciri Dar Boğazına Rağmen Ticaret Nasıl Sürdürülebilir?

Son birkaç yıl, özellikle küresel ekonomi için sıkıntılı ve zorlu geçti. Pek çok konunun yanında pandemi ve Rusya'yla Ukrayna arasındaki çatışmalar sonucu ortaya çıkan makroekonomik şoklar, şu anda tüm dünyada hissediliyor. Dünya ticaretini etkileyen bu sorunlar, küreselleşmiş tedarik zincirleri boyunca darboğazlar ve farklı biçimlerde aksamalar yaratıyor. Bu da dünyanın neresinde olursa olsun, şirketleri stratejilerini uyarlamaya zorluyor. Böyle bir ortamda proaktif şirketlerin kendilerine daha fazla kontrol sağlayacak tüm fırsatları değerlendirmeleri gerekiyor.

İşte, ileride yaşanabilecek değişikliklere daha iyi hazırlanmak için üç etkili ipucu:

Tedarik zinciri sıkıntılarında yapılacak ilk şey, zinciri kısaltarak olası sorunları azaltmaktır. Bu da kaynaklar için mümkün olduğunca yerele yönelmek anlamına gelir. Malzeme ve materyal sevkiyatlarının katetmesi gereken mesafeyi azaltmak, yalnızca maliyetleri düşürmekle kalmaz; aynı zamanda gecikme riskini de sınırlandırır. Uzun mesafeli ulaşım gerektirmeyen yerel tedarikçiler, seyahat olanakları kısıtlandığında ve tedarik zincirlerinde sıkıntı yaşandığında daha güvenli bir seçenek olabilir.

Allianz Trade'de, şirketlerin tüm tedarik zincirlerini gözden geçirerek ve tedariklerini bir kıtadan diğerine kaydırarak elde ettikleri kazanımlara doğrudan tanık olduk. 

Satış vadesinin kısaltılması, yalnızca gelişmekte olan pazarlarda değil, yerleşik oyuncular arasında da giderek yayılan bir eğilim. Ham madde tedarik süreleri artık her zamankinden daha uzun ve bu da onları daha pahalı hale getiriyor. Ayrıca artan fiyatlar ve enflasyon nedeniyle şirketlerin işletme sermayesine olan ihtiyacı da artıyor.

Hem bu nedenlerle hem de mevcut makroekonomik bağlamda, birçok şirket artık satış vadelerini genel olarak kısaltmanın yollarını arıyor. Bu eğilimi benimsemek, tedarik zinciri sorunlarını düzeltmenin ve darboğazlardan kaçınmanın hızlı ve etkili bir yolu olabilir. 

Önümüzdeki yıllarda ekonomik ve ticari çerçevede durumun daha karmaşık hale gelmesi kuvvetle muhtemel. Sadece hayatta kalmaya değil, gelişmeye de niyetli olan şirketler, her zamankinden daha karmaşık sorunlarla yüzleşmeye hazırlıklı olmalı.

Geçmişte birçok tedarik zinciri sorununun çözülmesi nispeten kolaydı. Şimdi, küreselleşmiş ekonomimiz yıkıcı bir pandemiden çıkarken ve Avrupa’da bir kez daha savaşa tanık olurken, giderek daha karmaşık hale gelen sorunların ortaya çıktığını görüyoruz. Özellikle enflasyon nedeniyle daha da şiddetlenen gıda ve enerji fiyatlarındaki artış gibi.

Geçen yılın endişesi, şirketleri tedarikte herhangi bir sıkıntıdan kaçınmak için siparişleri artırmaya zorlayan tedarik zinciri darboğazıydı. Ancak, önümüzdeki küresel yavaşlamayla birlikte, başta perakende, giyim ve ev eşyaları olmak üzere birçok sektörde artık stok fazlası olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla şirketler için yeni zorluk, 2022 yılının son çeyreği ve 2023 yılının ilk yarısı için stok yönetimi olacak.

Bu küresel olaylar ticaretin yanında, birçok şirketin vergi durumunu da değiştirecek ve şirketlerin buna iyi hazırlanmaları akıllıca olur. Her büyüklükteki işletme, en iyi ve en kötü durum senaryolarını hazırlamalı ve ortaya çıktıkça yeni senaryoları yeniden değerlendirmek ve bunlarla mücadele etmeye hazır olmak için kapsamlı SWOT analizleri yapmalıdır.  

Belirsizliğin yeni normal olduğu bir dünyada Allianz Trade, dünya çapında çok sayıda müşterisinin iş risklerini azaltmak için bu stratejileri uygulamalarına yardımcı oldu. Giderek karmaşıklaşan iş ortamının sayısız zorluğu karşısında güvenli çözümler sunan uzmanlarımız, her ölçekteki şirketi desteklemek için her zaman hazır.