Alacak riski, işletmelerin alacaklarını tahsil edememe veya tahsilat süreçlerinde sorunlarla karşılaşma riskidir. Bu risk, özellikle ticari ilişkilerde sıkça karşılaşılan ve yönetilmesi gereken önemli bir faktördür. Alacak riski, işletmeler için önemli bir endişe kaynağı olabilir, ancak etkili risk yönetimi stratejileri uygulanarak minimize edilebilir veya kontrol altına alınabilir. Bu nedenle, şirketlerin alacak yönetimine önem vermeleri ve sürekli olarak bu süreçleri gözden geçirmeleri kritik öneme sahiptir.

Alacak riskini azaltmanın ilk adımı, müşterilerin finansal durumunu ve ödeme geçmişini analiz etmektir. Özellikle yeni müşterilerle iş yaparken, kredi geçmişi ve finansal stabilite hakkında detaylı bilgi edinmek önemlidir.

Alacak riskini azaltmanın bir diğer yolu, müşteri tabanını çeşitlendirmektir. Bir işletme, müşteri portföyünü farklı sektörlerden veya coğrafi bölgelerden oluşturarak tek bir müşteri veya sektöre bağımlılığı azaltabilir. Aynı zamanda, alacakların sürekli olarak izlenmesi ve takip edilmesi gerekmektedir. Gecikmeler veya ödeme sorunları ortaya çıktığında hızlı bir şekilde müdahale edilmesi, alacak riskini yönetmek açısından kritiktir.

Alacak riskinin temel içgörülerine ek olarak, alıcı notu değerlendirmesi de alacak yönetimi için önemli bir adımdır. Sağlıklı bir risk yönetiminin başlangıç noktası olan alıcı notu, müşterinin kredi geçmişi, finansal durumu ve ödeme alışkanlıkları hakkında bilgi sağlayan bir araçtır. İşletmeler, alıcı notu değerlendirmesi yaparak alacak riskini daha iyi anlayabilir ve yönetebilirler.

Alıcı notu derecelendirmesine yakından bakalım. 

İlk olarak, "kredi limiti talebi" nedir?

Basit bir ifadeyle, bir müşteri, alıcılarının ödememe durumlarına karşı alacağını garanti altına almak için kredi analistlerine bir talepte bulunuyorsa, bu bir kredi limiti talebidir.

Allianz Trade'de ilk görevimiz, alıcıları değerlendirmek ve alıcıyı “1” ila “10” arasında derecelendirmektir. 

  • Risk derecelendirmesi değişken bir ölçektir: 5 ortalama, 7 zayıf, 9 veya 10 puan şirketin ödeme bağlamında başarısızlık riski taşıdığı anlamına gelir. Alıcıların Allianz Trade Risk veri tabanı üzerinden kontrolü, ticaret sicil, piyasa enformasyonu, finansal sistem ödeme performansları ve temin edinilebilen finansal verilerinden oluşan kredibilite göstergeleriyle derecelendirilmesi yapılır.
  • Sahiplik, Yönetim ve Strateji

Alıcı notu değerlendirmesinin önemli bir ayağı şirketin nasıl yönetildiği ve sektöre nasıl liderlik ettiği ile ilgilidir. Buna yönelik olarak, bu soruları listeleyebiliriz:

  1. Halka açık mı, özel mülkiyet mi?
  2. Karar alıcılar kimlerdir ve eğitim arka planı nasıldır?
  3. Şirketin liderleri hangi stratejiyi uygulamaktadır?

Liderlerin, şirketin mevcut durumunun farkında olarak geleceğe yönelik planlar yaptığını görmek ve geleceğe yönelik sahip oldukları stratejinin detaylarını keşfetmek, alıcı notunu oluşturan temel unsurlardan biridir.

  • Gelir ve Karlılık

Özellikle şirketin gelirindeki değişikliklere odaklanıyoruz. Gelirin düşüp düşmediğini, istikrarlı olup olmadığını veya ideal olarak büyüyüp büyümediğini anlamak istiyoruz. Aynı zamanda şirketin brüt karını, işletme ve sabit maliyetleri değerlendirmek için gözden geçiriyoruz. Bu bilgiler genellikle belirli şirketler tarafından yayımlanan gelir tablosunda net olarak bulunur, ancak bilanço üzerinden de dolaylı olarak elde edilebilir.

  • Likidite ve Finansal Kaldıraç

Likiditeyi değerlendirmek için işletme sermayesine göz atıyoruz; bu, şirketin varlıklarını hızlı bir şekilde nakde çevirebilme yeteneğini gösterir. Şirketin likiditesi, finansal kaldıraç üzerinde etkili olabilir, çünkü borçlanma kapasitesini etkiler. Aynı zamanda şirketin borç düzeyine, borç yapısına ve kredilerin teminatlı olup olmadığına da dikkat ediyoruz. Kısacası, şirket parayı etkili bir şekilde kullanıyor mu? Bu bilgiler genellikle şirketin bilançosunda bulunur.

  • Nakit Akışı ve Kapsama

Nakit akışı, şirketin operasyonel, finansal ve yatırım faaliyetlerinden gelen parayı içerir ve finansal toparlanma kapasitesini gösterir. Faiz, vergi, amortisman ve itfa öncesi kazançlar (FAVÖK) ve işletme sermayesinin hareketi tarafından şekillenir. Şirketin sermaye harcaması var mı, nakit azalıyor mu veya varlıklar değer kaybediyor mu? Faiz ödemelerini yapabilme yeteneğini anlamak önemli bir detaydır.

  • Sektör ve Peyzaj

Bu dört ana kritere ek olarak, diğer faktörleri de göz önünde bulunduruyoruz. Şirketin faaliyet gösterdiği sektör önemli, çünkü farklı sektörler farklı risk seviyelerini taşır. Şirketin ve sektörünün ekonomik, siyasi ve yasal ortamını etkiler.

İhracat Sigortası, şirketlerin ihracat satışlarını artırmak ve ilgili riskleri etkili bir şekilde yönetmek için değerli bir destek kaynağıdır. Finansal kayıpları azaltarak ve ihracat anlaşmaları için finansmanı kolaylaştırarak, satış ve pazarlama çabalarının genel etkinliğini artırır.

Bu avantajlardan faydalanmak isteyen şirketlerin, İhracat Sigortası'nın değerini anlamaları ve deneyimli sağlayıcılarla iş birliği yapmaları kritiktir. Bu bilgiye sahip olan işletmeler, yabancı müşterilere güvenle vadeli satışlar yapabilir ve tam ihracat potansiyellerini ortaya çıkarabilirler. Şirketinizin hedefleriyle uyumlu en uygun teminat seçeneklerinin belirlenmesi için iş ihtiyaçlarınızın kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşır.


İhracat Sigortası, ihracat yapan şirketler için önemli bir güvence ve risk yönetimi aracıdır. Bu sigorta türü, birçok avantajı beraberinde getirir ve işletmelerin uluslararası pazarlarda daha güvenle faaliyet göstermelerini sağlar.

  1. Risklerin Azaltılması: İhracat Sigortası, işletmelerin alacak risklerini ve diğer ticari riskleri azaltmalarına yardımcı olur. Özellikle yabancı alıcıların ödeme güvenilirliği konusunda endişeler varsa, bu sigorta sayesinde finansal kayıpların önüne geçilebilir.
  2. Finansal Kayıpların Azaltılması: İhracat Sigortası, özellikle alacakların tahsil edilememesi durumunda ortaya çıkabilecek finansal kayıpları minimize eder. Bu, işletmelerin nakit akışlarını korumasına ve likidite sorunlarıyla karşılaşma riskini azaltmasına yardımcı olur.
  3. Finansman Kolaylığı: İhracat Sigortası, işletmelere daha uygun koşullarda finansman sağlama imkanı sunar. Sigorta poliçesi, bankalar ve diğer finansal kuruluşlar tarafından genellikle daha güvenilir bir teminat olarak kabul edilir, bu da şirketlerin kredi alma süreçlerini kolaylaştırır.
  4. Satış ve Pazarlama Etkinliğinin Artırılması: İhracat Sigortası, şirketlerin uluslararası pazarlarda daha agresif bir şekilde rekabet etmelerine olanak tanır. Müşterilere vadeli ödeme seçenekleri sunma ve böylece satış hacmini artırma konusunda işletmelere güven verir
  5. Rekabet Avantajı: İhracat Sigortası, işletmelerin ihracat satışlarında daha rekabetçi fiyatlar sunmasına ve müşterilerin tercihini kazanmasına yardımcı olabilir. Güvenilir bir sigorta koruması, alıcıların riskleri en aza indirme konusundaki endişelerini azaltır.

İhracat yapan şirketlerin, İhracat Sigortası'nın sunduğu bu avantajlardan tam olarak faydalanabilmeleri için doğru sağlayıcıyla iş birliği yapmaları önemlidir. Ayrıca, işletmenin ihtiyaçlarına en uygun teminat seçeneklerinin belirlenmesi için kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, işletmeler uluslararası pazarlarda daha güvenle ve başarıyla faaliyet gösterebilirler.

 

Üstelik çalıştığınız 15 firmanın kredibilite analizine hemen ulaşın!

Allianz Trade Ticari Alacak Sigortası ile,

  • Mevcut portföyünüzü sigortalayın.
  • Finansman kaynaklarına kolayca ulaşın.
  • Daha hızlı ve daha güvenilir kredi ayrıcalığına sahip olun.
  • Yeni müşteriler kazanarak ticari hacminizi büyütün.

Şimdi başvurun!