Küresel İflas Görünümü 2023-25: Hızlanan İflas İvmesi

26 Ekim 2023

Yönetici Özeti

Ticari iflaslar hızlanıyor mu?

Nakit tamponlarının azalmasıyla en kırılgan şirketler ve sektörler 2023 yılında iki arada bir derede sıkışıp kaldı. Konaklama, ulaşım ve toptan/perakendecilik hizmetleri en çok tehlikede olan sektörler. 2023 yılının ilk yarısında finans sektörü dışındaki şirketlerin nakit fazlası, Euro Bölgesi'nde 3,4 milyar Euro ve ABD'de 2,5 milyar ABD doları ile pandemi öncesi seviyelerin yüzde 30 üzerinde kaldı. Ancak bu nakit tamponu, büyük firmaların elinde ve teknoloji, tüketiciye yönelik ürünler gibi belirli sektörlerde () yoğunlaşmış duruda. Ayrıca, net nakit pozisyonlarında eksiye gidiş de ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasından daha hızlı. Bu trend özellikle, konaklama, ulaştırma ve toptan/perakende hizmetleri sektörlerinde dikkat çekici boyutta olsa da özellikle konut segmentinde bekleyen işlerin neredeyse tamamlandığı inşaat sektörü) başta olmak üzere diğer sektörler de aynı  hızla arayı kapatıyor. 

Kâr marjlarında devam eden sıkışma, şirketlerin likiditesini ve ödeme gücünü zorlayacak. Düşük fiyatlandırma gücü ve zayıf küresel talep, şirket gelirleri üzerindeki baskıyı giderek artırıyor. 2023 yılının 2. çeyreği itibariyle, şirket gelirlerindeki düşüş 2020 yılının ortalarından bu yana ilk kez tüm bölgelerde yıllık yüzde -1,9 olarak geniş tabanlı hale geldi. Gelirlerdeki düşüş nedeniyle, şirketlerin likidite pozisyonları hızla kötüleşiyor ve durumun 2025 yılından önce iyileşmesi de olası değil. Emtia ve tedarik zinciri ayaklarından da rahatlatıcı sinyaller gelmiyor. İşgücü maliyetleri ise başta tüketici odaklı hizmetler ve inşaat olmak üzere çoğu şirket için kısıtlayıcı olmaya devam ediyor. Sonuç olarak, kârlılık azalıyor. 2023 yılının 2. çeyreğinde küresel hisse başına kazanç yıllık bazda yüzde 1,1 oranında azaldı. Son olarak, yüksek faiz oranlarında indirimin ertelenmesi, gayrimenkul ve dayanıklı malların yanı sıra; makine ve ulaşım ekipmanları, ilaç, elektronik, inşaat gibi İşletme Sermayesi Gereksinimi (İSG) yapısal olarak yüksek olan sektörler () başta olmak üzere birçok sektörün ödeme gücü profilini olumsuz etkiliyor. Artan fiyatlar ve tedarik zincirlerinde üretimin merkez üsse ya da yakınlarına kaydırılması gibi yapısal değişikliklerle birlikte küresel olarak İSG 86 günle rekor seviyeye ulaştı ve salgın öncesi ortalamanın bile 2 gün üzerine çıktı. Fiyat artışlarında öngörülen yavaşlama, Stok Vadeleri (SV'ler) kanalıyla söz konusu finansman ihtiyacını azaltmaya yardımcı  olsa da önümüzdeki çeyreklerde ödeme vadelerinin uzaması muhtemel bir engel olacak.

Ödeme koşullarında kötüleşme öngörsek de önümüzdeki iki yıl için iflas düzenlemelerinde, ticari iflasları azaltacak önemli bir değişiklik yapılmasını beklemiyoruz. İngiltere, Fransa, İtalya, Güney Kore, Japonya, Singapur, Hong Kong ve Çin gibi bazı büyük ekonomilerde ticari iflaslardaki artışı sınırlamak için  birçok kısmi değişiklik yapıldı. Örneğin borç sıkıntılarının 'erken tespiti'; örneğin mahkeme dışı işlemler yoluyla 'erken yeniden yapılandırma' gibi değişikliklere gidildi. Önümüzdeki yıllarda bu önlemlerin güçlendirilmesine yönelik yeni bir gündem yok. Hükümetler daha çok vergi gelirlerinin artırılmasına – örneğin e-fatura gibi önlemler yoluyla –  odaklanmış durumda. Bununla birlikte özelikle de Avrupa’da ödeme davranışlarının takibine ilişkin uygulamalar  arttı ve çok daha ileri düzeye taşındı. Bu uygulamalar, Avrupa genelinde ödemelerin daha iyi izlenmesini ve kıyaslanmasını sağlayarak geciken ödemeleri ve temerrüt olaylarını azaltmayı amaçlıyor. Bir yandan da Avrupa genelinde bilgi asimetrisini azaltmayıhedefliyor. Zira her dört iflastan biri zamanında ödenmeyen faturalardan kaynaklanıyor. Küresel olarak şirketlerin yüzde 47'sinde Alacak Vadesi (AV) 60 günün üzerinde ve küresel konjonktür göz önüne alındığında, ödeme koşullarının 2024 yılında daha da kötüleşmesi muhtemel. Ek bir günlük ödeme gecikmesi ABD, AB ve Çin'de sırasıyla 100, 90 ve 140 milyar ABD dolarına eşdeğer. Dolayısıyla bu durum, bazı firmaları, daha uzun ödeme vadeleri nedeniyle, Avrupalı olmayan tedarikçileri tercih etmeye teşvik edilebileceğinden tedarik zincirleri açısından risk oluşturabilir.Bu durum başta KOBİ'ler olmak üzere kırılgan firmalar için kritik hâle gelebilir. Önümüzdeki dört yıl içinde İngiltere'de KOBİ'lerin yüzde 15'inin, Fransa'da yüzde 14'inin, İtalya'da yüzde 9'unun ve Almanya'da yaklaşık yüzde7'sinin zayıf temeller nedeniyle temerrüde düşebileceğini tahmin ediyoruz.

ABD ve Almanya gibi büyük pazarlar da dahil olmak üzere, beş ülkeden üçü 2024 yılı sonuna kadar pandemi öncesi ticari iflas seviyelerine ulaşacak. 2023 yılı sonunda, ticari iflaslardaki normalleşme çoğu gelişmiş ekonomide tamamlanmış olacak. Küresel GSYİH'nin yüzde 60'ından fazlasını oluşturan ülkelerin neredeyse üçte ikisinde ticari iflaslarda çift haneli artışlar yaşandı. Dahası, küresel GSYİH'nin yüzde 40'ını oluşturan ABD (+yüzde 47), Fransa (+ yüzde 36), Hollanda (+ yüzde 59), Japonya (+ yüde 35) ve Güney Kore (+ yüzde 41) gibi ülkelerde iflas sayılarındaki artış son derece yüksek oldu. İleriye baktığımızda, yukarı yönlü trendin 2024 yılında hızlanmasını ve daha önceki yüzde 4'lük artış tahminimize kıyasla yüzde 10 olmasını bekliyoruz. İflas rakamlarının dengeye gelmesi, durağanlaşması için Atlantik'in her iki yakasında da büyüme rakamlarının iki katına çıkması gerekecektir ki bu da 2025 yılından önce olamaz. 2025 yılında ise küresel ticari iflaslarda %2 düşüş bekliyoruz.  

Maxime Lemerle 

Allianz Trade

Ano Kuhanathan

Allianz Trade