Ticari Alacak Sigortası ile İhracat: Örnek Vaka Çalışması

6 Nisan 2023

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için Ticari Alacak Sigortasının faydalarını anlatırken, alacak sigortası yaptıran şirketlerin bunu en çok ihracata yönelik satışlarını artırmak ve yeni pazarlara açılmak amacıyla tercih ettiğinden bahsediyoruz. Çünkü  alacak sigortası doğru risk yönetimi için çeşitli çözümler sunarak ticari alacakların ödenmeme riskine karşı koruma sağlar, bu da zarar (alacak tahsili) riskini azaltmaya yardımcı olarak şirketlerin müşterilerine kredili satış yapmasını kolaylaştırır.

Bu alanda uzmanlaşmış bir şirkete alacak sigortası yaptırdığınızda; ön risk analizini, poliçeye dahil ettiğiniz müşterileriniz için olası bir iflas durumundaki tazminatı ve bizzat müşterinizin ülkesinde sunulan borç tahsilat hizmeti dahil iyi bir çözüme kavuşursunuz.

Kısacası, işlerini yurt dışında genişletmek isteyen fakat bu pazarlara ilişkin derinlemesine bilgiye ve gerekli bağlantılara sahip olmayan küçük ve orta ölçekli işletmeler Ticari Alacak Sigortası poliçesi ile güvenle ticaret yapabilir ve dış pazarlarda büyüyebilir. Nasıl olduğunu görelim… 

Küçük veya orta ölçekli bir işletmeniz varsa en hassas risk konusu; müşterilerinizden ödeme alamama veya müşterilerinizin iflas etmesidir. Ciro açısından ciddi bir risk teşkil ettiğinden KOBİ’lerin bu konudaki "muhafazakâr" tutumu, söz konusu şirketleri, yalnızca yıllardır istikrarlı şekilde ödeme aldıkları uzun süreli müşterilerle çalışmalarına ve satış konusunda sınırlı bir coğrafi alan içinde kalmalarına neden olmaktadır.

Ayrıca, potansiyel yeni müşterilerin ödeme koşullarına yönelik bazı kritik talepleri de olabilir. Şirketler genellikle 30-60-90 gün gibi uzun ödeme vadeleri  talep etmektedir. Mevcut maliyet yapıları genelde olası bir zarardan  olumsuz etkilenebileceği için KOBİ'ler özellikle yeni iş yapacakları müşterilere uzun ödeme vadeleri tanıma riskini almak istemezler. Bu nedenle, mal veya hizmet sağlamanın ön koşulu olarak genellikle faturaların peşin ödenmesi tercih edilir. Bu daha az riskli ancak çok daha sınırlayıcı bir tercihtir. Çünkü ödeme vadelerini uzatabilmek ticari ortak seçiminde katma değer yaratır ve yeni iş ilişkilerinin kurulmasını kolaylaştırabileceği gibi mevcut ilişkileri de güçlendirir.  

Ticari faaliyetleri ulusal sınırların ötesine taşımak yani ihracat yapmak söz konusu olduğunda bu hususlar daha da önemli hale gelir. Katı ödeme koşulları, açılmak istenen pazarlar hakkında sınırlı bilgiye sahip olmak ve ciro kaybına uğrama korkusu genellikle ihracat  yapmama eğilimini artırır. 

Şirket

Tekstil alanında faaliyet gösteren orta ölçekli bir şirketin durumunu analiz edelim. Türkiye, bu sektörde oldukça gelişmiş ve büyük pazarlara hizmet veren köklü ve tanınmış firmaların yer aldığı gelişmiş bir pazara sahiptir.

Sorun

Ürüne yönelik ağırlıklı olarak yurt dışından talep artmaktadır. Özellikle Almanya pazarı, bu belirli coğrafi bölgeden gelen çok sayıda ticari taleple iyi bir fırsat sunuyor gibi görünmektedir.

Ancak, Almanya şirket için yabancı bir pazardır ve geçmişte yaşanan bir deneyim o bölgede iş geliştirme kararını askıya almasına neden olmuştur.  Çünkü şirket, o bölgede bulunan bir müşterisinin iflas etmesi nedeniyle hiçbir zaman telafi edemediği önemli bir kayıp yaşamıştır.

Şirketlerin çalıştığı hukuk firmalarının desteği yurt içiyle sınırlıysa ve ödeme alınacak müşterilerin faaliyet  gösterdiği ülkelerde bir destek ağı yoksa yurt dışı müşterilere yönelik ticari alacakların tahsilat sürecini  yönetmesi ve başarıyla tamamlanması uzun ve karmaşık hâle gelebilir.  Alacakların tahsiline yönelik ön dava ve yasal işlemler olumsuz sonuçlanırsa, şirket çifte masrafla bile karşı karşıya kalabilir.  

Çözüm

İhracat yapmak için alınan karar anına gidecek olursak; bu şirket alacak sigortası hizmetinden faydalanarak fatura vadesi 180 günü aşmayacak şekilde sağladığı kredi koşullarıyla gelişen kısa vadeli ticari alacak kısmını sigortalar.

Ticari alacak sigortası poliçesi, şirkete, hem Türkiye, hem de yurt dışındaki müşterilerinden ödeme alamama ve iflas riskine karşı teminat sağlar. Ancak, iş burada bitmez. Her şey mevcut ve potansiyel müşterilerin ön analiziyle başlar ve sigorta firması daha en baştan ödeme alamama riskine odaklanarak şirketin müşteri seçimlerine rehberlik eder.

Böylece işletmenin faaliyetleri, poliçe kapsamına dahil olan müşterilerin faturalarının ödenmemesi durumunda yüzde 90'a varan bir tazminat imkânı ile mali açıdan güvenli bir şekilde gerçekleşir.

Özetle şirket artık:

1.           Her yeni potansiyel müşteriyi ticari alacak sigortası şirketinin değerlendirmesine sunarak Almanya'da satış yapacağı müşterileri güvenle seçebilir ve sigorta şirketinin kapsamlı veri ve bilgi ağına dayanarak bu yeni müşterilerin "kredibilitelerine" göre sağlanacak teminat düzeyleri belirlenir.

2.           Önceki yıllarda yabancı bir pazarda yeterli donanıma sahip olmadığı için uğradığı kayıpları hızla telafi ederek güvenle yurt dışı pazarlara açılmış olur.

Bu gibi vakalar, Türkiye’nin girişimcilik ortamında çok yaygındır.

Allianz Trade’in Türkiye ve dünya çapında ticari alacak sigortası lideri olarak misyonu, küresel ticarette yolunu çizmek isteyen şirketlere destek olmak, rehberlik etmektir.

Sizin de hedefiniz bir yandan faaliyetlerini istikrarla sürdürürken  diğer yandan büyüme kaydetmek ve güvenle ihracat yapmaksa  çözümlerimizi keşfedin.

Üstelik çalıştığınız 15 firmanın kredibilite analizine hemen ulaşın!

Allianz Trade Ticari Alacak Sigortası ile,

  • Mevcut portföyünüzü sigortalayın.
  • Finansman kaynaklarına kolayca ulaşın.
  • Daha hızlı ve daha güvenilir kredi ayrıcalığına sahip olun.
  • Yeni müşteriler kazanarak ticari hacminizi büyütün.

Şimdi başvurun!